University College Dublin ve Padova Üniversitesi’nin ortak yürüttüğü yeni bir araştırma, peynirin üretim sürecinde binlerce mikroplastik parçacığı ile kirlenmiş olabileceğini ortaya koydu.
PEYNİRLERDE KÜÇÜK PLASTİK PARÇALAR TESPİT EDİLDİ
Araştırmacılar, incelenen peynirlerde 5 milimetreden küçük plastik parçacıklarının tespit edildiğini ve olgun peynirlerin bu açıdan başı çektiğini belirledi.
Olgunlaşmış peynirler (4 aydan uzun süre bekletilen): Kilogram başına 1.857 mikroplastik – Şişelenmiş sudan yaklaşık 45 kat daha fazla.
Taze peynirler: Kilogram başına ortalama 1.280 mikroplastik.
Süt: Kilogram başına yaklaşık 350 mikroplastik.
Araştırmacılar, peynirdeki mikroplastik miktarının bu denli yüksek olmasını, üretim sürecinde sıvının ayrılıp katı lora yoğunlaşmasına bağlıyor. Bu işlem, kütleyi azaltırken katı bileşenleri daha yoğun hale getiriyor.
PLASTİKLERİN KAYNAĞI NEREDEN GELİYOR?
Çalışmada en yaygın bulunan parçacık türü sentetik lifler oldu.
Analiz edilen 28 numunede:
Polietilen tereftalat (PET): 19 numunede
Polietilen (PE): 15 numunede
Polipropilen (PP): 12 numunede tespit edildi.
Bu malzemeler; filtreleme sistemlerinden, laboratuvar önlükleri ve saç fileleri gibi koruyucu ekipmanlardan, gıda işleme makinelerinden ya da ambalaj kalıntılarından peynirin içine karışabiliyor.
Daha büyük ve düzensiz plastik parçalarının ise plastik paketleme veya makine aşınmalarından kaynaklanmış olabileceği düşünülüyor.
SÜTTE YÜKSEK ORANDA ÇIKTI
Araştırmacılar, sütte de yüksek miktarda mikroplastik bulunmasının, kirlenmenin üretim zincirinin çok daha erken aşamalarında başladığını gösterdiğini belirtiyor.
Hayvan yemlerinin plastikle kirlenmesi ve mikroplastiklerin hayvan vücudundan süte geçmesi de önemli bir ihtimal.
Daha önceki araştırmalarda çiğ süt numunelerinde litre başına ortalama 190 mikroplastik parçacığı tespit edilmişti.
BİLİM HALA ARAŞTIRIYOR
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri hala tam olarak bilinmese de bilim insanları riskin küçümsenmemesi gerektiğini vurguluyor.
Parçacıkların %20’si 50 mikrometreden küçük, yani hücre zarlarından geçebilecek boyutta.
Plastikler, toksik ve kanserojen kimyasallar taşıyabiliyor.
Hayvan deneyleri, yüksek maruziyetin bağırsak, akciğer, karaciğer ve üreme sistemi üzerinde zararlı etkiler yaratabileceğini gösteriyor.
İlk insan çalışmalarında mikroplastiklerle kalp-damar hastalıkları ve bağırsak kanseri arasında olası bağlantılar gözlemlendi.
ACİL UYARI YAPILDI
Araştırmacılar, süt ve peynir ürünlerindeki mikroplastik seviyelerinin daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğini vurgulayarak gıda üretim zincirinde plastik kullanımının azaltılması çağrısında bulundu.
Çalışmada şu ifadeler yer aldı:
“Süt sektörünün karmaşıklığı ve plastik malzemelerin yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda, mikroplastiklerin gıda zincirine giriş yollarını anlamak ve potansiyel sağlık risklerini değerlendirmek kritik önem taşımaktadır.”